Selamlar, konumuza kısaca riskin tanımından başlayalım. Risk : gelecekte olumsuz sonuçlara yol açacak bir olayın gerçekleşme olasılığını içerir. Risk seviyesi, olayın olasılığı ve etkisi (zararı) ile belirlenir. Bu açıklamadan yola çıkarak, bizim için risk, bir projenin başarısız olmasına ya da gecikmesine etki eden etmenlerdir.
Örneğin bir bankacılık uygulaması test ettiğimizi düşünelim. Bu uygulamanın ana amacı iki hesap arasında para transferi yapmak olsun. Uygulamamız ne değişiklik yapılırsa yapılsın bu fonksiyonu yerine getirmeli ve bu fonksiyonda çıkan bir hata bizim için büyük risk taşır ve sürekli olarak test edilmesi gerekmektedir.
Yazılım testinde risk kavramını düşünürsek, bizim için risk son kullanıcının karşılaşmaması gereken bir durumla karşılaşmasıdır. Bu karşılaşmaması gereken durum uygulama üzerinde çıkan bir hata yada bug olabilir. Riskin hesaplarken iki ana etmen göz önünde bulundurulur. Bunlar ETKİ ve OLMA OLASILIĞIDIR.
RİSK = ETKİ x OLMA OLASILIĞI
Yani uygulamada çıkabilecek bir hatanın, kullanıcıya etkisi yüksek ve olma olasılığı da yüksek ise, bu durumda risk yüksek demektir ve testlerde ya da hata çözümlerinde öncelik bu alana verilmelidir. Aynı şekilde eğer etkisi düşük ve olma olasılığı düşük ya da orta seviyeli ise, bu sorunun hemen çözünmesi genellikle gerekmez.
Risk değerlendirmesi firmadan firmaya değişir. Bu sebeple genellikle test öncesi takım olarak fonksiyonları değerlendirip, riskli bölgeler belirlenmelidir ve test adımları da buna istinaden sıralanmalıdır.
Bir sonraki proje planlamanızda, risk faktöründen bahsetmeyi unutmayın ve testlere başlangıç öncesinde riskli alanları belirleyerek, testlerinizde bu alanlara öncelik vermeye çalışın.
Risk bazlı testler ile ilgili daha derin bilgi sahibi olmak isterseniz, Udemy üzerindeki en kapsamlı türkçe yazılım test eğitimi olan Yazılım Test Uzmanlığı – Sıfırdan ileri Seviye bakmanızı öneririm. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.